13 Haziran 2011 Pazartesi

Midesi hassas olanlar bu yazıyı okumasın.

   Aslında bu yazı yarınki ceza finalime çalışmaktan kaçma yazısı. Bin sayfalık kitabın neresine çalışacağıma, nereden başlayacağıma karar verme sürecim o kadar uzundu ki, o süre içinde çalışmış olsam bin sayfa bitmişti.

   Her neyse ben şu an iğrenç bir yazı yazmak üzere burada bulunuyorum. Bugün gördüğüm şeyi görmek kimseye nasip olmaz. Açık olan pencereden bir karasinek girdi. Ama kocaman iğrenç ve de yüzsüz. Resmen saldırıya geçti. Öyle bir uçuyor ki üstüme üstüme, saçlarıma dolanacak gibi. İki saniye ağzım açık olsa girecek gibi yani. Ben artık sinir oldum. Madem öyle örümceğime yem olmayı hak ettin dedim. Tam penceredeyken vurdum gazeteyle. Düştü ama sürekli kıpırdanıyor. Son bir tane vurayım dedim çünkü belli uçacak yani. Vurmaz olaydım. Böcek ölünce içinden iğrenç sarımsı bir sıvı akar ya, önce içinden çıkanı sarımsı sıvı sandım. Ama nedense bitmek tükenmek bilmeyen sıvı bir de üstüne hareket ediyordu. Evet arkadaşlar, çıkanlar tahmin ettiğiniz gibi aslında sıvı değildi. Küçücük kurtçuklar halinde saniyeler içerisinde hızla sineğin içinden firar eden, larvalardı. Kardeşim raid sıkmaya çalıştı bu arada boş bir çabayla. Sineğin onları bir kese halinde bırakması ve onların geliştikten sonra uçması gerekiyordu. Ama bendeniz buna izin vermedim. Suçluluk mu duysam, evleri daha fazla sinek sayısından kurtardığım için gurur mu duysam yoksa kussam mı karar veremedim. Ama soy acağı düşünün. Larva büyüdü, gelişti, dişi sinek oldu ve yeni larvalar bıraktı. Nisan ayı ortalarında yumurtasını bırakan bir karasinekten gelen neslin, aynı yılın Eylül ayı ortalarında bıraktığı yumurta sayısı 5 trilyonu geçer.( Bkz: Wikipedia ) 

   Neyse ben bir süre kendime gelemedim. Çünkü katliam bölgesini temizlemem ve dezenfekte etmem gerekiyordu. Şimdi de sizin midenizi bulandırma görevim sona erdi. Ama ben uyarmıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Olumlu, olumsuz tüm fikirlerine açığım. Yazdığım hiçbir şeyde kötü niyetli olmadığımı unutma :)