19 Ağustos 2011 Cuma

Bugünkü mönümüzde biz, kendimiz varız, hadi yiyip bitirelim birbirimizi

   İnanıyorum ki, insanların psikolojileri diğer insanlar yüzünden bozuluyor. Günaydın lan mal mısın yok neden bozulacaktı diyenleriniz olabilir, haklısınız da. Ama demek istediğim sadece küçükken aileniz, öğretmeniniz ya da arkadaşlarınız yüzünden geçirdiğiniz ağır travmalardan ibaret değil. O ağır travmalar çok etkiler tabi ki. Ben 14, kardeşim de 12 yaşındayken annemle babam, sorunlarını benim pat diye öğrenmem ve pat diye küçük kardeşimle konuşmam sonucunda ayrıldılar. Biz kardeşimle, babamın bizle yaşadığı döneme dair hiçbir şey hatırlamıyoruz. 5 yaşındaki erkek kuzenim de anne babası ayrıldığından ve sürekli sorunlara şahit olduğundan dolayı sapıkça ve sadistçe hareketler yapıyor. 





   Ama normal ve mutlu bir çocukluk geçirmiş insanların hiç mi sorunu olmuyor ? Tabi ki oluyor hatta bazen çok daha ağır sorunlar. İlkokulda bir çocuğun parmak kaldırıp konuşurken arkadaşlarının ona güldüğünü bir düşünsenize, çocuk hayatı boyunca öz güven sorunu yaşayabilir. Bir toplulukta konuşması gerektiğinde yanakları kızarmaya, terlemeye başlayabilir. Ya da genç bir kıza sevgilisinin ya da yakın bir arkadaşının söylediği bir söz, örneğin vücuduyla ilgili kötü bir yorum o kızın kompleks yapmasına, kendine güvenmemesine sebep olabilir. Çok daha kötü örnekler var ama buraya yazmak istemiyorum. İnsanların birbirlerine neler yaptıklarını bir düşünsenize !


   
   Sadece bir kişinin düşüncesizce bir sözü gerçekten hayatı çekilmez hale getirebilir. Herkes benzeri örnekleri yaşamıştır hayatı boyunca, düşüncesiz biri yüzünden moralini bozmuştur. Bir kaç gün üzülüp sonra atlatabilenler ne ala, ama takıntı haline getirenler var. Ve insan denen varlık tüm bunları kendi yaşadığı ve bildiği halde hala etrafındaki kişilere karşı aynı düşüncesizlikle, özensizlikle davranabiliyor. Acaba üzülür mü kırılır mı diye düşünen kimse yok. Ya da o öyle bir insan onu öyle kabullenmeliyiz diyen kimse yok. Tamam karşımızdaki insanın bir yönünü düzeltmesi gerekiyorsa, bir hata yapmışsa uyarılmalıdır. Ama kimse uyarmayı, yardımcı olmayı tercih etmez, onun yerine dalga geçip aşağılarlar. Daha da kötüsü dedikodusunu yaparlar. En nefret ettiğim şey. Acaba arkamdan bir şey derler mi sorusunu kendime sormaktan nefret ediyorum. Ben hiç mi dedikodu yapmıyorum ? Yapıyorum. Siz de yapıyorsunuz. Ve sizin de dedikodunuz yapılıyor. Hepimiz insanız ve maalesef insan denen varlık o kadar yüce bir yaratık değil artık. Biriyle konuşurken, o kişinin laf arasında hoşunuza gitmeyen bir söz söylediğini düşünün. Haddi olmayan bir söz. Eğer o an ağzının payını vermezseniz içiniz içinizi yer. Halbuki o belki farkında bile değildir sizi ne kadar sinirlendirdiğinin. O kadar özensizdir insan ilişkilerinde. Farkındaysanız birbirimizi gerçekten zorluyoruz.


   Ee yaşamayalım o zaman, bunları kafaya takarak ömür mü geçer ? Geçmez. Ama önemli olan en yakınlarınıza gerçekten güvenmeniz. Daha doğrusu sadece güvenebileceğiniz insanlarla yakın olmanız. Şanslıyım ki benim arkamdan kötü konuşmayacağına, konuşan olursa da susturacağına emin olduğum insanlar var. Maalesef hayatımdan çıkaramayacağım kadar yakın olmak zorunda olduğum ve güvenmediğim insanlar da var. Napalım yani ölelim mi ?


   Bu ara yazdığım yazılara bakılırsa evet ölelim.

7 yorum:

  1. ben travma geçirip onun gölgesinde yaşamadım mesela. sürekli buna dem vurulur; fakat insan farkına varınca hayatın, kendini o olumsuzluklardan kurtarabilir. yaşadıklarımın altında kalmaktansa yaşayacaklarıma yön vermeliyim diye düşünüyorum.

    bir de okurken zorlandım resmen, yazının rengi farklı daha rahat olur sanki

    YanıtlaSil
  2. Jano çok haklısın kesinlikle ileriye bakılmalı. Ben şükür ki travmatik bir şey yaşamadım. Sadece küçük de olsa değiştiremeyeceğin sonuçları oluyor bazen. Ne kadar ileriye baksam da hafızamı geri getrmenin bir yolu yok. Ama insanlar öyle şeyler yaşıyor ki olumsuzluklardan kurtulmaları çok zor hatta imkansız olabiliyor.Senin adına sevindim ileriye bakablmen çok güzel.
    Yazının zor okundğunun farkında değildm saol :) kremin üzerne siyah da okunmuyorsa ancak kalın yazarsam rahat okunur heralde bir denerim :)

    YanıtlaSil
  3. arkadaki motiflerden dolayı ben pek rahat edemedim okurken. sadece bir öneriydi benimki, ilk ben söyledim sanırım bunu hehe :) benim sayfam fazla basit, o yüzden böyle oluyor :)

    YanıtlaSil
  4. Olabilir evet daha yeni koydum o arka planı zaten ondan henz yorum gelmemiş olabilir ama çok sevdm yazıyı değiştirirm onu değiştrmem yani :)) Evet senin yazı bölümün daha sade ondan olabilir :)

    YanıtlaSil
  5. Bir de eleştirilere açık olmak gerekir tabi.Hani eleştirilirsin,karşındakide haklıdır,bunu kuruntu yapmaya gerek olmaz.Kimileri bunu beceremeyip bazen epey sinirimi bozuyor :)

    Bu arada beni aşık blogger da mimlemişsin hehe çok hoşuma gitti :)) Muahh balım :*)

    YanıtlaSil
  6. Nora'cım, enteresan-negatif daha ileri gidersem kötü insanlar heryerde karşına çıkacak, hep bir şekilde hayatında olacaklar. Belki aile veya akrabalarında, arkadaşlarının arasında, okulunda, işinde heryerde. En iyisi o onu dedi, bu bunu dediyi takmamak, Jano'nunda dediği gibi sen önüne, ileriye, hedefine bak. Bırak isteyen de istediğini desin. İnsanları değiştiremeyeceğimize göre, en iyisi kulakları tıkamak.

    YanıtlaSil
  7. Ezgi evet canım doğru şekilde uyarmayanların yanında bir de uyarıları hiç kendine konduramayanlar var :/
    Öylesin ama yavrumm bak kendmi de mimledmm :P

    Sevda çok saoll :) haklısın öyle yapıcam. Taksam da bir şey değişmiyor sonuçta o kişiler için.

    YanıtlaSil

Olumlu, olumsuz tüm fikirlerine açığım. Yazdığım hiçbir şeyde kötü niyetli olmadığımı unutma :)