30 Eylül 2011 Cuma

Canın sıkılıyordu, şimdi sıkıl götün yerse demezler mi adama ?

    Son yazılarıma baktım da şöyle, ne kadar boktan şeylere üzülüp, ne kadar boktan şeyler için sinirlenmişim. "Çok sıkılıyorum, yapacak hiçbir şey yok, tatilim çok boş." bıdıbıdıdı. Geri zekalı beyinsiz al o zaman sana hayat ! Bak sana ne güzel bir meşgale verdim, artık sıkılmazsın, kafanı meşgul edecek yığınla şey var demezler mi adama ! Mükemmel bir ilişkim var, istediğim bölümü çok iyi bir devlet üniversitesinde okuyorum, sağlıklıyım. Ve o kadar normal ve güzel bir hayatım vardı ki ben sıkılmıştım. İnsanın şükretmeyi bilmemesi böyle işte. Halbuki sıkıldığım süre boyunca dedemin yanına çıkıp onunla sohbet edebilirdim. 
 Öyle şeyler oldu, öyle şeyler yaşandı ki, ne burada anlatabilirim, ne de anlatırsam siz samimiyetime inanırsınız. Zaten gerçekten anlatılacak şeyler değil. Ama siz siz olun, en yakınınızdaki insanlara bile güvenmeyin. Çekirdek aileniz, eşiniz ve bir iki dostunuz dışında hiç kimseyle çok görüşmeyin. Ama bu olanlardan sonra okuduğum bölüm için bir kez daha şükrettim. Yaşadığımız bu acının üzerine bize bir acı daha yaşattılar. En azından bunun hesabını sorabileceğim.






    Uyuyamıyorum. Zaten sıçtığımın okuluna gitmek için 6.30 da kalkmam gerekiyor. Gece uykuya zaten zar zor dalıyorum, sonra da gecenin köründe uyanıyorum. Sabah ezanı okunmuşsa daha aydınlık oluyor uyuyabiliyorum. Ama karanlıksa ezan okunana kadar uyuyamıyorum. Küçükken ürkerdim sabah ezanından. Ama şimdi nasıl bir huzur veriyor anlatamam. İşte bu yüzden iki haftadır geceleri 4 saatten fazla uyumuyorum. Gece yarısı tekrar uykuya dalmayı başarırsam bu sefer uyanamıyorum okula geç kalıyorum. Sınıfta kalıp 3. sınıfa geçemeyen öğrenci çok olduğundan 3. ve 4. sınıflar tek ve çift numaralılar olarak ayrılmıyor, 400 kişi tek anfide ders görüyor. Okula geç kalırsan oturacak yer bulamıyorsun. En arka sıra dahil tamamı dolu. İnşallah daha ilk günler diye insanlar gaza gelmiştir de sonradan azalır. Yoksa geç kaldığım günler okula gitmem. Merdivende ders dinleyecek halim yok heralde. Neyse ki okuldaki 3. senemde artık, nihayet arkadaş diyebileceğim insanlar var. Bu seneki dersler nedense fazla teorik, hocalar hep masal anlatıyor gibi ve not alacak bir şey söylemiyorlar gibi geliyor. Sanki o anfinin büyük olduğunu ve arkadakilerin duyamayacağını bilmiyorlar gibi mikrofon zımbırtısını kullanmayan beyinsiz hocalar var. Sanki bir taraflarına monte etsinler diye konulmuş o alet oraya.






    Sabah 7.30 otobüsüne yetişmezsem zaten kesin geç kalıyorum okula. O otobüsler o kadar erken bindiğim halde yine pis. Her gün temizlemiyorlar mı yoksa daha güneş doğmadan işe giden insanlar mı biniyor otobüse bilmiyorum ama camlar hep kafa yağı olmuş durumda.


    Artık anneanneme gitmek de istemiyorum. Herkes dedemin ölümünü, gördükleri rüyaları yüzüncü kez anlatıyor. Kimse kimsenin iyileşmesine izin vermiyor. İlk defa sınav döneminin çabuk gelmesini istiyorum. En azından başka bir şeyle meşgul olayım. Ders çalışıp yatayım ki, yorgunluktan geberiyor olayım, kafamda sadece yatmadan önce tekrar ettiklerim olsun, sabaha kadar deliksiz uyuyayım.


    Ne zaman "Daha kötü ne olabilir ki?" desem sorumun cevabını layığıyla aldım. Hayat beni o kadar seviyor ki, hiç cevapsız bırakmıyor. Bir daha sormayacağım bunu. "Daha ne kadar mutlu olabilirim ki?" diye deneyeceğim bu sefer. Belki bunun da cevabını verir bana. Şükürler olsun ki ailem ve sevgilim sağlıklı, ben sağlıklıyım.

3 yorum:

  1. Şükür ki ne şükür.. binlerce kez şükür..

    YanıtlaSil
  2. ezginin günlüğü30 Eylül 2011 13:32

    Noracım :( Herşey güzel olacak,bu süreç çok normal...Ne olur topla kendini yılma.Görüşmesekte birbirimizi görmesekte ben seni çok seviyorum.İyiki varsın öpüyorum kocaman tatlım benim...

    YanıtlaSil
  3. OSIRIS IS RATTED OUT BY BALDWIN- CHO- YOKO!
    RUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUN!

    YanıtlaSil

Olumlu, olumsuz tüm fikirlerine açığım. Yazdığım hiçbir şeyde kötü niyetli olmadığımı unutma :)