Jean
Jacques Rousseau demiş ki : İnsanlar doğal yaşam dönemlerinde yalnızlardı,
sadece üremek için bir araya gelirlerdi. Ama sonra doğal afetlerin de
artmasıyla daha çok bir araya gelip, daha çok yakınlaştılar. Yakınlaştıkça
birlikte olmanın yaşamı kolaylaştırdığını fark ettiler, avantajlarını gördükçe
de daha çok yakınlaştılar. Böylece toplum hayatına geçildi. Bilim ve sanatlar
gelişmeye başladı, insanların yetenekleri ortaya çıktı ve bütün felaketler
bundan sonra başladı. İnsanlar kendilerini diğer insanların gözünden görmeye
başladılar, sürekli diğer insanların referansına ihtiyaç duydular. Kendi
kendilerine yaşama, kendi kendilerine yetme özelliklerini kaybettiler.
Sürekli
kendinden daha iyi bir varlığın referansına ihtiyaç duyan insan artık kendi
değerlendirmesini yapamaz hale gelmiş yani. Jean Jacques Rousseau bunları
söylerken şimdiki halimizi öngörebilmiş miydi acaba.. :) Aslında buralara facebooktan geldim
arkadaşlar. İnsanların diğerlerinin beğenisine daha çok muhtaç olduğu bir zaman
olmamıştır heralde.
Mesela bir yere gidiyorsunuz arkadaşlarınızla
eğlenmeye. Bir şeyler içersiniz, sohbet edersiniz falan diye düşünüyor ve
gidiyorsunuz. Peki sonra neyle karşılaşıyorsunuz ? Fotoğraf makineleri. Sakın
yanlış anlaşılmasın, fotoğrafı çok severim. Çünkü ne kadar çok fotoğraf olursa,
EVİMDE o kadar çok albümüm olur. Yaşım ilerlediğinde Hayat’la, arkadaşlarımla o
albümlere bakıp nostalji yaparım. Çocuklarıma gençliğimi gösteririm. Benim
sebeplerim bunlar. Şimdi insanların elinde o fotoğraf makinelerinin olma
sebebine bakıyorum da, güzel bir poz yakaladıkları anda “aaa bunu profil
pikçırr yapmalıyaaıııııaaaııımmm.” demelerinden hemen anlayabiliyorum. Ben
güzel bir poz yakalasam çerçevede nasıl durur, odamda nereye koyabilirim diye
düşünüyorum. Ama onlar o an alacakları “like” ları ve “comment” leri
düşünüyorlar. Ben güzel çıkmak için poz vermeye çalışırken insanlar anında
pozisyonlarını alabiliyorlar çünkü artık bu konuda uzmanlaşmışlar. O an güzel bir
fotoğraf karesi yakalamaları önemli değil, bir an önce facebooka koymaya
odaklanmışlar.
Facebook
kullanmıyorum, ama kullanırsam da şu anda insanların kullandığı şekilde
kullanmam inşallah. Ben bu kadar çok maske takılan başka bir yer daha
bilmiyorum. Değişik ışıkta ve değişik yönlerden çekilmiş yüzlerce güzel fotoğraf,
aşırı sosyal bir hayat, habire eğlencede, tatilde çekilmiş resimler… Evet
arkadaşlar hepiniz profilinizde çok taşsınız ve muhteşem bir hayatınız var. Beni
asıl rahatsız eden bu işte. Facebookun zaman kaybı olduğunu falan düşünmüyorum,
ya da facebook sahibi olanları eleştirmiyorum. Ben facebook sahibi olup, bütün
hayatını ona odaklayıp, orada maske takmayı eleştiriyorum.
Özellikle
kendi arkadaşlarımın facebook hesaplarına bakıyorum da… Facebookum olmadığı
için en çok kendimi kutladığım nokta neresi biliyor musunuz ? Mesela bir yere gittiniz, ya da yeni bir
kıyafet aldınız, ve paylaşmak istiyorsunuz. Ben sevdiklerimle paylaşırım ama
insanlar facebookta alakalı alakasız kim varsa onla paylaşıyorlar ya;
geçirdikleri o muhteşem günü orda yayınladığı an, herkes onun o gün ne kadar
eğlendiğini ne kadar güzel olduğunu falan görüyor ya; işte o an ben görmüyorum.
Bana karşı o maskeyi takamıyor. İçten içe, kendileri bile fark etmeden hava
atmanın mutluluğunu yaşıyorlar ya, işte ben o muhteşem günlerini onlarla
paylaşmıyorum, o sahte paylaşıma izin vermiyorum. Ve bu bana inanılmaz bir haz
veriyor.
Aşkım,
benim her şeyim. Hayat’ım dünyadaki en değerli varlığım. Onunla yaşadığım
şeyler çok özel. Hiç mi tartışmıyoruz, hiç mi kavga etmiyoruz ? Ohoo hem de
nasıl. Burada bir kere bile kavgamızı anlattım mı ? Hayır. En fazla
tartışmalarımızdan yola çıkıp erkeklerle ilgi çıkarımlar yapıp kadın-erkek
ilişkileri hakkında yazarım. Ama sevgilimle ilişkim o kadar özel, o kadar güzel
ki benim için, o kadar çok saygı duyuyorum ki, en küçük kavgamızı bile gelip
hemen ilan etmem. Çoğu zaman kimseye söylemem, aramızda hallederiz. Ama
insanlar o kadar saygısız ki birbirlerine, ilişkilerine karşı… Olanları belki
kendileri bile bilmiyorken, anlamamışken, facebookta online olan herkes her
şeyi öğreniyor. Yok birbirlerine laf sokmalar, ilişki durumunu habire
değiştirmeler, faceten silmeler… Ondan sonra da barışıp sevgi sözcükleri
söylüyorlar yine herkesin gözü önünde. Diğerleri ne yorum yapıyor kim bilir.
Resmen kendilerini rezil ediyorlar.
İşte
insanların kendi kendilerine yetememeleri, kendilerine olan saygıyı
kaybetmelerine sebep oldu. Sürekli başka insanların onayına, referansına
ihtiyaç duymalarına sebep oldu. Sonra diğerlerinden kendilerini üstün görme
çabası ortaya çıktı, sonra üstün olduklarını ilan etmeden, daha doğrusu
kanıtlamaya çalışmadan bir gün bile geçiremez hale geldiler. Sonra da
birbirlerine olan saygıyı kaybettiler.
Edit : Arkadaşlar ben facebook hesabı olanları kesinlikle eleştirmem, eleştirdiğim şeyler tamamen ayrıntılardır, maskelerdir... Hepiniz bebeklerimsiniz. Kaldı ki bloglarımızın da facebook hesapları var, tabi ki olacak, lütfen kişiselleştirip yanlış algılamayalım.
Edit : Arkadaşlar ben facebook hesabı olanları kesinlikle eleştirmem, eleştirdiğim şeyler tamamen ayrıntılardır, maskelerdir... Hepiniz bebeklerimsiniz. Kaldı ki bloglarımızın da facebook hesapları var, tabi ki olacak, lütfen kişiselleştirip yanlış algılamayalım.
Burcu çok güzel çıkmışsın canııım:p
YanıtlaSilHer yazdığın için "like" diyorum da özellikle ilişkin için söylediklerin çok hoşuma gitti, böyle helal olsun sana deyip öpesim geldi. abarttım di mi? neyse:D
yalnız check in olayına da değineydin iyiydi. o eksik kalmış:D
Bayıldım bayıldım kesinlikle aynı fikirdeyim ve nefret ediyorum ben de,belki bi gün yazarım ama facebook bağımlısı biri yüzünden girdim kimseyi neden eklemediğim konusunda 500 laf işittim ve sonunda kapadım. Ohh en misi:))
YanıtlaSilNeden akrabalarımı ve komşularımı dahil 300kişiyi hayatıma dahil etmek istemediğimi anlayamadı. ANLAMADI:)
Joy gel bebegm bi sarılalım bak benm de seni öpesim geldi :D yaa o kadar alakasızım ki o konuda bilgilendirmeyi sana bıraksamm ? :))
YanıtlaSiliρεκβöcεĝι~ aynen canm ben de arkadaşımın ısrarı sonucu girmiştim ama tahammül edemedm. Anlayamazlar nedenlerni. Şimdiyaşadığım kafa rahatlığı paha biçilemez :))
ha haaa bi kere ruzo haklıymış. bi de sen de haklısın. ben de bugünlerde en çok feysi yazıyorum. insanlar feys için yaşayıp foto çekiyor artık. feyste paylaşmak için yaşıyoruz.
YanıtlaSilbenim de yok feysim aman aman.
:)
deeptone haklıymış gerçekten.:)) aynen öyle halbuki kendileri için biriktirseler ya anılarını
YanıtlaSil